Kültür Yolu’nda estetik bir durak: Cengiz Yatağan Sergisi

Kültür Yolu’nda estetik bir durak: Cengiz Yatağan Sergisi

yedy haber merkezi 


Türkiye Kültür Yolu Projesi kapsamında Nevşehir’de açılacak yeni sergi, çağdaş sanatın kamusal alandaki görünürlüğünü artırmayı hedefliyor. Bu kapsamda sanatçı Cengiz Yatağan’ın heykelleri, kentin gündelik yaşamına estetik ve sezgisel bir müdahalede bulunmak üzere kamusal alanlara yerleştirilecek. Serginin küratörlüğünü ise Esra Dora üstleniyor. Proje, Dora’nın kurucusu olduğu MGG ART tarafından hayata geçiriliyor.


Sanatçının kamusal alanda görünür kılınmasının tesadüf olmadığını belirten MGG ART, seçimin ardındaki nedeni şu sözlerle açıklıyor: “Cengiz Yatağan’ı Türkiye Kültür Yolu Projesi kapsamında kamusal alanda sergilemeyi tercih etmemizin temel nedeni, sanatçının üretim pratiğinin doğrudan hayatla ve malzemeyle kurduğu içten ve sezgisel ilişkidir.


Yatağan’ın yapı malzemeleriyle geliştirdiği yaratıcı dilin, gündelik olanı estetik bir düzleme taşıyarak kentle güçlü ve organik bir etkileşim kurduğuna dikkat çekiliyor.  “İçsel süreçlerden beslenen, enerjisel ve spiritüel katmanlar barındıran işleriyle; kamusal alanda rastlantısal olarak karşılaşan izleyicilerde bile derin bir duyusal etki bırakabiliyor,” diyen MGG ART, sanatçının özgün yaklaşımının kamusal alana taşınmasında belirleyici rol oynadığını vurguluyor.




Esra Dora ise projenin küratörü olarak, sanatın gündelik yaşama nüfuz etmesi gerektiğine inanıyor. “Sanatın yalnızca izlenmekle kalmayıp, hissedildiği ve yaşandığı bir düzlem yaratmak; yaşamın her anını ve her duygusunu sanatçının sezgisi, özgün görme biçimi ile heykellerinin ritmik kıvrımlarıyla biçimlendirmek Yatağan’ın üretimini görünür kılmamızda belirleyici oldu,” ifadeleriyle sanatçının kentle kurduğu sezgisel ve estetik ilişkinin altını çiziyor.


Türkiye Kültür Yolu Festivali, kültürel mirası sanat yoluyla görünür kılmayı, şehirlerin kimliğini çağdaş üretimlerle yeniden yorumlamayı ve sanat aracılığıyla kamusal alanı dönüştürmeyi amaçlayan bir vizyona sahip. Bu vizyonu paylaşan MGG ART, sanatçıların üretimlerini yalnızca galeri duvarlarıyla sınırlamadan, kentle ve gündelik yaşamla buluşturmayı önemsiyor.


Cengiz Yatağan’ın yanı sıra İsmail Helvacı, Beste Alperat ve Ozan Oganer’in eserleri de festival kapsamında kamusal alanlara taşınıyor.


Sanatın dönüştürücü gücünü geniş kitlelerle buluşturmayı; estetik deneyimi herkes için erişilebilir ve gündelik hale getirmeyi hedefliyoruz,” diyen MGG ART, bu yaklaşımıyla sanatın toplumsal, ekolojik ve bireysel boyutlarını kent yaşamına dahil ediyor.


Nevşehir’de açılacak bu özel sergi, hem sanatın kamusal alandaki yerini güçlendirmeyi hem de Cengiz Yatağan’ın heykelleri aracılığıyla izleyicilerde derin bir duyusal etki bırakmayı amaçlıyor. Sergi; 2 - 10 Ağustos tarihlerinde Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Vali Şinasi Kuş Kültür ve Kongre Merkezi, Damat İbrahim Paşa Fuayesi'nde 09:00 - 22:00 saatleri arasında ücretsiz görülebilir.





Cengiz Yatağan Kimdir?


1968 yılında doğan Cengiz Yatağan eğitim hayatını İstanbul’da tamamladı. Daha sonra iki yıl Avustralya’da yaşadı ve iş hayatına atıldı. Mimari, inşaat ve IT sektörlerinde çalıştı. Tarihi bina renovasyonu alanında uzmanlaştıktan sonra, sanat alanına yoğunlaştı. 


Sanatçı Cengiz Yatağan, içsel bir dönüşümün, maddesel malzemelerin ve duyusal deneyimlerin merkezinde duran çok katmanlı üretim pratiğiyle dikkat çekiyor. İnşaat ve renovasyon sektöründen gelen geçmişiyle, yapı malzemelerini sanatsal bir dile dönüştüren Yatağan, sanatında sezgi, enerji ve ruhsallığı merkezine alıyor.


Beyoğlu’nda başladığı üretim süreci, bugün tuvalin ötesine geçen bir yaklaşıma evrilmiş durumda. Spatula ve epoksi gibi endüstriyel malzemelerle çalışan sanatçı, eserlerine teknik bir kesinlikten çok, duygusal bir serbestlik katıyor. Yatağan’ın atölyesi, bir meditasyon alanına dönüşürken, onun için sanat da bir tür içsel arınma ritüeli halini alıyor. “Sanat benim için terapidir, başka kimse için değil” diyen Yatağan, sanat üretimini her zaman kendisiyle başlayan ve kendisinde tamamlanan bir süreç olarak tanımlıyor.


Sanat üretimini içsel bir deneyime dönüştüren bu yaklaşım, son iki yıldır Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın düzenlediği Kültüryolu Projesi kapsamında da kamusal alanda izleyiciyle buluşuyor. Esra Dora küratörlüğünde gerçekleşen projede Yatağan, hem resim sergileri hem de heykel yerleştirmeleri ile projede yer alıyor. Malzeme ile duygu arasında kurduğu güçlü ilişki, yalnızca galeri mekânlarında değil, kamusal alanlarda da görünürlük kazanarak, izleyiciyi sezgisel ve fiziksel bir etkileşime davet ediyor.


Yatağan’ın sanatında ne bir misyon ne de bir iddia var. Ancak her parça, onun kişisel yolculuğunun enerjisel izlerini taşıyor. Sanatın yaşayan, değişen ve her jenerasyonla birlikte yeniden tanımlanan bir alan olduğuna inanan sanatçı, özgürlüğü ve yeniliğe açıklığı temel değer olarak benimsiyor. Eserleri, sadece duvara asılmak için değil, yaşamak ve paylaşmak için üretiliyor.



 

Esra Dora Kimdir?


Reklamcılık kökeninden gelen Esra Dora, 30’lu yaşlarında başlayan koleksiyonerlik tutkusu sayesinde bugün Türkiye’nin çağdaş sanat ortamına yön veren figürlerinden biri haline geldi. Yıllar içinde büyüyen koleksiyonu, yaşam alanlarına sığmaz hale geldiğinde, bu birikimi sadece korumak değil paylaşmak üzere harekete geçti ve MGG ART’ı kurdu.


Kendi reklam ajansını yönettiği yıllarda sanatla kurduğu bağ, yalnızca bir izleyici ya da koleksiyoner olmakla sınırlı kalmadı. Esra Dora, bir vizyoner olarak MGG ART'ı hayata geçirerek koleksiyon odaklı çağdaş bir sanat alanı yarattı. 


MGG ART’ın  kurucusu Esra Dora aynı zamanda Kültür ve Turizm Bakanlığı ile iş birliği içinde, son üç yıldır Türkiye genelinde gerçekleştirilen Kültüryolu Projesi’nin plastik sanatlar ayağında konseptini oluşturduğu projeler ile yer almakta. Bu kapsamda kamusal alan projeleri ve üretim destekli iş birliklerine öncülük ediyor.


Sanata duyduğu kişisel tutkunun, kamusal bir misyona evrilmesiyle oluşan bu yolculuk, MGG ART’ın günümüz sanat dünyasında üstlendiği rolü her geçen gün daha da pekiştiriyor.


yorum bırakın